Hepinize merhaba. Bu yazımda sizlere insanlık yolundaki engellerden bahsedeceğim.

Öncelikle insan nedir? Sadece düşünebilen bir varlık mıdır yoksa duygu, düşünce, inanç ve ahlak kavramlarının toplamından oluşan kompleks bir varlık mıdır? Elbette insan tüm basit tanımlardan ötedir. İnsan yeryüzünde yaratılmış, basite indirgenemeyecek duyguları olan, düşünebilen, üretebilen ve toplumsal düzeni sağlayan sosyal bir varlıktır. İnsanı bu tarz tanımlarla tanımlayabiliriz. Fakat şu anda, 21. yüzyılda insanı bu tanımlara sığdırabilir miyiz ya da insan gerçekten budur diyebilir miyiz? Maalesef ki hayır. Değişen dünya kendisiyle birlikte insanları da değiştirmekte, bozmakta, insanlık kavramından uzaklaştırmakta ve buna dair birçok örneği gözlerimizin önüne sermektedir. İnsanlara, özellikle kadın ve kız çocuklarına, hayvanlara şiddet uygulamak ve bu şiddete kayıtsız kalmak, umursamamak; masum insanları, çocukları öldürmek, insanları toplum içinde küçümsemek, alay etmek ve insanlara kötü davranmak, insanları dininden ötürü yargılamak ve onlara zarar vermek, doğayı ve çevreyi kirletmek insanı insanlıktan uzaklaştıran birkaç davranıştan biridir sadece. Hayatımızda bu örneklerin binlercesine denk gelmekte, üzülmekte, sinirlenmekte, maalesef bazen de kayıtsız kalmaktayız. Bunun da ötesinde, "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" demekteyiz. Bunca kötülüğü biz yapmamamıza rağmen bizler de tepkisiz, kayıtsız kaldığımız için suçlu durumuna düşmekteyiz sevgili okuyucular. Suçlu durumuna düşmek bir yana toplumsal düzeni sağlayan insan kavramından adım adım uzaklaşmaktayız. Peki bunca olumsuzluğa kayıtsız kalmamız ve tepkilerimizi gizlememizin  temel sebebi nedir? Bunun en önemli sebebi içimizde yatmaktadır. Daha önce dediğim gibi değişen dünya kendisi ile birlikte insanı değiştirmekte, insanı yalnızlaştırmakta, insanı sadece kendisini düşünmeye itmektedir. Bundan dolayı da insan kendisini ilgilendirmeyen olaylara kayıtsız kalmaktadır. Buna en güzel (maalesef kötü) örnek Filistin-İsrail meselesidir. Bu meseleyi hepiniz biliyorsunuzdur. Filistin yıllardır parça parça işgal edilmekte, Filistin halkı zorba İsrail’in acımasız davranışlarına maruz kalmakta, her yıl yüzlerce çocuk, kadın veya insan ölmekte ve bu durum yıllardır sürmektedir. Bu durumun yıllarca sürmesine ise dünyanın sessiz kalması, sadece kınaması, yadırgaması veya bazı milletlerin bu durumu içten içe desteklemesi sebep olmaktadır. Ya da kimileri bu olaya siyasî açıdan bakıp bu durumun normal olduğunu ve elimizden bir şey gelmeyeceğini belirtmekte veya kimileri bu işgali, işkenceyi Arapların ve Ortadoğu halkının hak ettiğini belirtmekte; orada ölen, yaralanan kişileri bir "insan" değil bir ırk olarak görmekte ve böylece oturduğu yerden o işgale sessizce destek vermektedir. Bu davranışlar doğru değildir sevgili okuyucular. Mesele sadece Filistin-İsrail meselesi de değildir. Asıl mesele, insanlık yolundaki asıl engeller yanlış olan bu olayların yaygınlaşması ve bizlerin hiçbir şey yapmamasıdır. İnsan dediğimiz varlık yani -sözde bizler- merhamet sahibi, adaletli ve toplumsal kargaşaları önleyen kişileriz. Olumsuz davranışlar gördüğümüzde bunları düzelten ve bu davranışlara engel olan kişileriz. Biz böyle kişilersek dünyada hâlâ neden anlattığım sorunlar karşımıza çıkmakta? Bunun birçok yanıtı vardır. Fakat en önemli sebebi bencilliktir. Bencillik insanın sadece kendini, çıkarlarını ve yararlarını önemsemesi; karşısındakilerin düşüncelerini, karşısındaki insanın karşılaşacağı yararları ve zararları aklından geçirmemesi ve bunları bazen bilinçli, bazen bilinçsiz bir şekilde yapmasıdır. Bencilliğin tanımı okurken bile ne kadar kötü bir şey, yanlış bir davranış olduğunu fark edebilir ve böyle bir insan olmadığımızı söyleyebiliriz. Fakat bilinçsizce gerçekleştirdiğimiz bazı davranışların bencillik olduğunu fark etmeyebiliriz. Bundan dolayı da normal bir şekilde davrandığımızı söylesek de, bizler de bencilce hareket edip insanlık dışı davranışlara destek vermiş oluruz. Müdahale etmemiz gereken her bir olaya, duruma bu şekilde sessiz kalırız ve işlenen insanlık suçlarının devam etmesini sağlarız! 

     Sevgili okuyucular, yaptığımız her şeyden, söylediğimiz her sözden sorumluyuz ve bu davranışlarımızla bizlerin ne tür bir tutum sergilediğimizi göstermekteyiz. Bu yüzden daha iyi bir insan olabilmek için yaptığımız hataları bulmalı, söylediğimiz sözleri gözden geçirmeli, savunduğumuz düşünceyi bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Bencilliğin ne olduğunu iyi bilmeli, bencilce davranışlarımızı belirleyip ortadan kaldırmalıyız. İşlenen suçlara destek vermemeli, karşı olduğumuzu göstermeli, sadece kınamakla kalmamalı, bunlara engel olmalı ve  bunu göstermekten asla çekinmemeliyiz değerli okuyucular. Daha iyi bir insan olmak adına adım atmaktan korkmamalı ve sadece kendimizi düşünmemeliyiz. 

Daha iyi bir insan olmak umuduyla...